Dini ve İslami Bilgiler | Allah yolunda

Peygamberimiz Yetimlere Nasıl Davranırdı?

Peygamberimiz Yetimlere Nasıl Davranırdı?

Peygamber Efendimiz yetimlere nasıl davranırdı?

Değerli okurlarımız bu günkü konumuz HZ Peygamberin yetimlere karşı davranışlarını konu edineceğiz. Hz Peygamberin bir çok hadisleri bulunmaktadır. Bu hadislere göz atacak olursak; Hz Peygamber bir hadisi şerif-in de şöyle buyurmaktadır;

Burada anlamamız gereken şey yetimler ve öksüzler bizlere Allah’ın emanetidir onları koruyup gözetmek hepimizin görevidir. Yani onların annesi de babası da bizleriz. Bizler çocuklarımıza nasıl sahip çıkıyorsak bizlerde onlara sahip çıkmalıyız.

Kur’ân-ı Kerîm’de yetimin muhâfazasına dâir pek çok âyet-i kerîme vardır. Allah Teâlâ, yetimlere karşı hassas olmayı şöyle telkîn eder:

“Ergenlik çağına erişinceye kadar yetimin malına yaklaşmayınız. Meğer ki en güzel bir niyet ve maksatla ola.”

“Yetime karşı kahretme! (Kötü muâmelede bulunma!) (ed-Duhâ, 9)

“Yetimlerin haklarını vermekte tam adâleti gözetin. Yaptığınız her iyiliği, Allah mutlaka bilir.” (en-Nisâ, 127)

“Yetime mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin. Mallarınızı onların mallarına katarak yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.”

Hayâta gözlerini yetim olarak açmış olan Allah Resûlü de:

“Yetime karşı şefkatli bir baba gibi ol! tavsiyesinde bulunmuştur. (Heysemî, VIII, 163)

“Gerek kendisine ve gerek başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette şöyleceyiz.” 

EN HAYIRLI EV

Diğer bâzı hadîs-i şerîflerde de şöyle buyrulur:

“Müslümanlar içinde en hayırlı ev; içinde yetime iyi davranılan evdir. Müslümanlar içinde en kötü ev de yetime kötü davranılan evdir. (İbn-i Mâce, Edeb, 6)

“Bir kimse, müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlaka cennete koyar.” (Tirmizî, Birr, 14/1917)

“Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap yazılır…” (Ahmed, V, 250)

CENNETE GÖTÜREN HASLET – Yetimlere

Rahmet Peygamberi Efendimiz, toplumdaki kırık kalplere karşı, gerekli ictimâî vazîfelerin yapılmasını ısrarla tavsiye ederlerdi.

Bir defâsında:

“Kim mes’ûliyeti altındaki kız veya erkek yetim çocuğuna iyi davranırsa; o ve ben cennette (şöylece) beraber bulunacağız.” buyurarak iki parmağını yanyana getirmişlerdi. (Buhârî, Edeb, 24)

Hazret-i Peygamber’e birisi kalbinin katılığından şikâyet etti. Allah Resûlü de o kişiye tedâvî olarak:

“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!” tavsiyesinde bulundu. (Ahmed, II, 263, 387)

PEYGAMBERİMİZİN YETİMLERE ŞEFKATİ – Yetimlere

Pek ulvî bir rûha sahip olan Fahr-i Kâinât Efendimiz, ümmetinin yetimleriyle bizzat meşgul olmuşlar ve insanlık âlemine şu güzel misâli hediye etmişlerdir:

“Ben her mü’mine kendi nefsinden daha ileriyim, daha yakınım. Bir kimse ölürken mal bırakırsa o mal kendi yakınlarına âittir. Fakat borç veya yetimler bırakırsa, o borç bana âittir; yetimlere bakmak da benim vazîfemdir.” (Müslim, Cuma, 43; İbn-i Mâce, Mukaddime, 7)

Enes (r.a.) şöyle anlatır:

Vefâtı esnâsında Resûlullah’ın yanındaydık. Bize üç defâ:

“Namaz husûsunda Allah’tan korkun!” dedi. Sonra da şöyle buyurdu:

“Emriniz altındaki insanlar hakkında Allah’tan korkun, iki zayıf hakkında Allah’tan korkun: Dul kadın ve yetim çocuk. Namaz husûsunda Allah’tan korkun!”

Sonra, namaz, namaz” diye tekrar etmeye başladı. (Mübârek lisanları söylemez olunca bile) rûh-i mübârekleri çıkıncaya kadar bunu içten içe tekrar edip durdular. (Beyhakî, Şuab, VII, 477)

Hazret-i Peygamber’in, yetim olarak dünyâya gelmesi ile dünyâda ve âhirette yetimlik izzet ve şeref kazandı.

Şâir Mehmet Aslan, yetimlerin durumunu şu mısrâları ile ne güzel îzah eder:

Yetimin sâhibi Allâh;

Yetimi incitmek günâh…

Yetimi güçsüz zannetme;

Yetimin gözyaşı silâh!

apk download

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ